İzmir Büyükşehir Meclisi’nde sendikal kriz: “Havuz uygulaması adaletsiz”

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, son toplantısında emekçi eylemleri, sendika-siyaset ilişkileri ve “havuz” uygulamaları üzerinden sıcak tartışmalara sahne oldu. CHP ve AK Parti arasındaki suçlamalar karşılıklı olarak hızla tırmanırken, en dikkat çeken polemik DİSK ile yaşanan “aile içi mesele” üzerinden yapıldı.

Vatansever’den Yapay Zeka Eleştirisi ve Sendikal Haklar Vurgusu

CHP’li Meclis Üyesi Dr. Mustafa Vatansever, Buca Belediyesi’nden bir meclis üyesinin yapmış olduğu açıklamaları eleştirerek söz aldı. Vatansever, özellikle yapay zekâ konusunda dikkat çeken bir gönderme yaptı. “Biz de bilgisayara sorduk, bakalım ne diyor?” diyerek, 12 Eylül’de katledilen devrimcilerin anılmasıyla ilgili yapılan açıklamaları eleştirdi ve “emekçinin palavrası” ifadelerinin geçtiğini söyledi. Vatansever, işçi ölümleri ve sendikal haklara dikkat çekerek, hükümetin 22 yıllık iktidarında yaşanan facialara ve kıdem tazminatının fona devredilmesi çabalarına da tepki gösterdi. “Soma, Ermenek, Hendek, Torunlar faciası yaşandı, OECD’de işçi ölümlerinde birinciyiz” diyerek, iktidarın işçi haklarıyla ilgili politikasını sert şekilde eleştirdi.

DİSK ve CHP İlişkisi: “Aile İçi Mesele”

CHP’li Meclis Üyesi Uygar Kanmış, AK Parti’nin DİSK’e yönelik eleştirilerine karşı çıkarak, “DİSK ile yaşadığımız meseleler aile içi meseledir” ifadesine atıfta bulundu. Kanmış, “DİSK, bu ülkedeki en köklü konfederasyonlardan biridir, adıyla anılmak kimseyi itibarsızlaştırmaz” diyerek DİSK’in geçmişteki emeği savunma rolünü vurguladı. AK Parti’nin DİSK’e yönelik olumsuz söylemlerini eleştirerek, “Eğer bu meseleler sizi ilgilendiriyorsa, ilçe meclis üyelerine müdahil olmamaları gerektiğini hatırlatın” şeklinde sert bir yanıt verdi.

AK Parti’den “Havuz” Uygulamasına Tepki

AK Parti Grup Sözcüsü Uğur İnan Atmaca, CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde personel üzerinden yaşanan gerilimlere dikkat çekerek, belediyenin “havuz” uygulamasının insan onuruna yakışır bir şekilde yapılması gerektiğini savundu. Belediyede taşeron işçi sayısına dair sorularına yanıt alamadığını belirten Atmaca, belediyede taşeron işçilerin varlığına rağmen, çalışanların “fazlalık” ilan edilerek havuza gönderilmesini eleştirdi. Ayrıca, belediyenin misafir ağırlama harcamalarını da çelişkili buldu ve bu tür harcamaların, “tasarruf” çağrılarının bir tezatı olduğunu ifade etti.

CHP’den AK Parti’ye Sert Eleştiriler

CHP Grup Sözcüsü Yağmur Yurdakul Özkan, AK Parti’yi eleştirerek, işçi haklarına karşı tutumlarını samimiyetsiz bulduğunu belirtti. AK Parti’nin yalnızca CHP’li belediyelere yönelik eylemlerde yer almasını eleştiren Özkan, “Menemen ve Aliağa’da işçiler çıkarılırken siz neredeydiniz?” diyerek AK Parti’nin işçi hakları konusunda göstermelik bir tavır sergilediğini ifade etti. Özkan, hükümetin ekonomik göstergeler üzerinden yaptığı açıklamaların halkın gerçek durumunu yansıtmadığını, asgari ücretin açlık sınırının altında olduğunu ve yoksulluk sınırının oldukça yüksek olduğunu vurguladı. “Siz emekten yana olduğunuzu söylüyorsunuz, ama iktidara seslenmiyorsunuz, biz sesleniyoruz” dedi.

Hakan Yıldız’dan Eleştiriler: “İşçi Yönetimi Faciası”

AK Parti Grup Başkan Vekili Hakan Yıldız, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki işçi yönetimi uygulamalarını eleştirerek, “İşçi yönetim rejimi bir faciadır” dedi. Yıldız, belediyedeki taşeron işçi düzenlemelerinin haksız kadrolaşmalarla dolu olduğunu belirterek, belediye yönetiminin sorumluluklarını yerine getirmediğini iddia etti. Ayrıca, EYT kapsamında emekli olan çalışanların tazminatlarının ödenmemesini de gündeme getirerek, bu konuda eleştirilerini sertleştirdi.

İzmir’in Eylemleri: “Demokrasinin Gururu”

Son olarak CHP Grup Başkan Vekili Altan İnanç, İzmir’deki işçi eylemlerine yönelik eleştirileri savundu. İzmir’in, işçi haklarının savunulduğu ve demokrasiye inanan bir şehir olduğunu belirten İnanç, burada gerçekleştirilen eylemlerin “İzmir’in gururu” olduğunu ifade etti. Ayrıca, merkezi hükümetin CHP’li belediyelere kaynak kesintisi yapmasını eleştirerek, “Halkı cezalandırıyorsunuz, bunu yapmayın” diyerek belediyelerin mali yüklerini hafifletmek için önerilerde bulundu. Özellikle, faiz yüklerinin kaldırılması ve belediyelerin finansal olarak güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.