İzmir Ülkü Ocakları Başkanı Burak Kılıç’tan İzmir Barosu’na Laiklik dersi!

İzmir Barosu’nun son dönemde yaptığı açıklamalara yönelik tartışmalar sürerken, İzmir Ülkü Ocakları Başkanı Burak Kılıç’tan dikkat çeken, sert ve net bir çıkış geldi.

Laiklik, din ve vicdan hürriyeti kavramlarının ideolojik daraltmalara kurban edilmemesi gerektiğini vurgulayan Kılıç, yargı mensuplarının inanç özgürlüğü üzerinden hedef alınmasına karşı çıkarak, anayasal ilkeler çerçevesinde kapsamlı bir değerlendirme yaptı.

İzmir Ülkü Ocakları Başkanı Burak Kılıç açıklamasında “LAİKLİK, DİN VE VİCDAN HÜRRİYETİDİR" Laiklik; din düşmanlığı değil, inanç özgürlüğünün teminatıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nde laiklik, bireyin inancını yaşamasını da, yaşamamasını da güvence altına alan anayasal bir ilkedir. Bir hâkimin Cuma namazı sebebiyle duruşmaya ara vermesi ne yargının tarafsızlığına gölge düşürür ne de laiklik ilkesini zedeler. Bu durum, hâkimin kişisel inanç özgürlüğünü kullanmasından ibarettir. Altını özellikle çiziyoruz: Hâkim, kararını şer’î hükümlere göre değil, yürürlükteki pozitif hukuka göre verdiği sürece laiklik ilkesi eksiksiz şekilde korunmaktadır. Laiklik, inancı kamusal alandan kovmak değil; devletin inançlar karşısında tarafsız kalmasını sağlamaktır. İnancını yaşayan bir yargı mensubunu hedef göstermek, laiklik savunusu değil; ideolojik dayatmadır. Bu yaklaşım; özgürlükleri genişletmez, daraltır. Türkiye Cumhuriyeti; namaz kılanın da kılmayanın da, inananın da inanmayanın da hukuk önünde eşit olduğu bir devlettir. Bu nedenle görevini hukukla, vicdanla ve anayasa ile yapan hâkimin yanındayız. İnanç özgürlüğünü suç gibi gösteren anlayışın karşısındayız. Laiklik; yasak değil, hürriyettir. Bunu anlamamak için ya zekadan vareste ya hain, ya da art niyetli olmak gerekmektedir. Bu grupta üç özellikte mevcuttur!” dedi