Prof. Dr. Naci Görür’den İzmir uyarısı: “Depreme dirençli olmazsa ekonomi de kent de çöker”

İzmir’in Seferihisar açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremin üzerinden 5 yıl geçti.

Gündem Yayın: 30 Ekim 2025 - Perşembe - Güncelleme: 30.10.2025 10:10:00
Editör -
Okuma Süresi: 4 dk.
Google News

İzmir’in Seferihisar açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremin üzerinden 5 yıl geçti. Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, İzmir’in hâlâ depreme dirençli hale getirilmediğini belirterek kent yönetimine önemli uyarılarda bulundu. Görür, “İzmir’de deprem olursa, ekonomi çökerse depreme dirençli değilsindir. Ekonominin yok olduğu yerde ne yapacaksın?” dedi.

 

“İzmir’i Depreme Dirençli Yapmadıkça Kurtulamayız”

Egedesonsöz’e konuşan Prof. Dr. Görür, İzmir’in çok sayıda aktif fay hattı üzerinde bulunduğunu hatırlatarak, “Bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa öbür gün deprem üretirler. Deprem milyonlarca yıldır var ve devam edecek. Bizim sağlamcı olmamız gerekiyor. Bulunduğun kenti depreme dirençli yapacaksın. Büyük deprem vurduğunda minimum hasarla atlatabilmek için çalışmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

 

“İzmir’de Mikro Bölgeleme Çalışması Yok”

Kentleri depreme dayanıklı hale getirmek için ilk adımın mikro bölgeleme çalışması olduğunu belirten Görür, İzmir’de bu çalışmaların hâlâ yapılmadığını söyledi:
“Öncelikle kenti tehdit eden fay sistemlerini inceleyeceğiz. Kentin tümünde mikro bölgeleme çalışması yapacağız. Belediye başkanı da kentin mekânsal planlamasını bu verilere göre yapacak. Mikro bölgeleme öyle birkaç sondajla olacak iş değil; kentin karelere ayrılması, her karenin 30 metrelik karotlu sondajlarla incelenmesi gerekir. İzmir’de bu düzeyde bir çalışma yok.”

 

“Depreme Dirençli Kent İçin 6 Bileşen Şart”

Prof. Dr. Görür, depreme dirençli bir kent oluşturmanın sadece binaları güçlendirmekle mümkün olmadığını vurguladı. Kentin tüm bileşenlerinin eş zamanlı olarak güçlendirilmesi gerektiğini belirten Görür, bu bileşenleri şöyle sıraladı:
Yönetim, halk, altyapı, yapı stoku, ekosistem ve ekonomi.

“Bir depremde bu altı bileşenin nasıl etkileneceğini araştırmak gerekiyor. Eğer yapı stoku zayıfsa onu güçlendireceksin. Ama sadece binaları düzeltmekle olmaz. Tüm bileşenleri aynı anda, aynı ciddiyetle ele almak gerekir. İzmir gibi bir kentte bu çalışmaların tamamlanması en az 15 yıl sürer” dedi.

 

“Derdimiz Ev Değil, Kenti Ayakta Tutmak”

Sadece yapı stokuna odaklanmanın yanlış olduğunu söyleyen Görür, şu uyarılarda bulundu:
“Depreme dirençli deyince akla sadece binalar geliyor. Oysa bir kentin yaşaması için yolların, köprülerin, su ve kanalizasyon sistemlerinin, doğalgaz ve iletişim hatlarının da çalışır durumda olması gerekir. Deprem sırasında belki ölmezsin ama deprem sonrasında salgın hastalıktan ölebilirsin. Bizim derdimiz sadece bina yapmak değil, kenti ayakta tutmaktır.”

 

“İzmir İçin Vakit Kaybedilmemeli”

Prof. Dr. Naci Görür, İzmir’in büyük bir depreme karşı hazırlıklı hale getirilmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:
“İzmir’de deprem olursa, ekonomi çökerse depreme dirençli değilsindir. Önce zafiyetleri tespit edip, sonra bu zafiyetleri nasıl dirençli hale getireceğimizi çalışmalıyız. Aksi halde kentimizi depreme dirençli diyemeyiz.”

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
ss