Tunç Soyer: “Belediyeyi kim için, nasıl dolandırdık?”

Kooperatif davası kapsamında tutuklu yargılanan İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki başkanı Tunç Soyer, cezaevinden yaptığı açıklamada hem dava sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu hem de yeni bir kent politikası vizyonu sundu.

Gündem Yayın: 20 Ekim 2025 - Pazartesi - Güncelleme: 20.10.2025 15:02:00
Editör -
Okuma Süresi: 4 dk.
Google News

Kooperatif davası kapsamında tutuklu yargılanan İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki başkanı Tunç Soyer, cezaevinden kamuoyuna bir açıklama yaptı. Soyer, hem yargılama sürecini değerlendirdi hem de “Yeni bir kent politikası” başlıklı yazısıyla yerel yönetimlere dair görüşlerini paylaştı.

 

1 Temmuz’da 157 kişinin gözaltına alınmasıyla başlayan davada, bugün itibarıyla tutuklu kalan sadece 3 kişi olduğunu belirten Soyer, “Peyderpey özgürlüklerine kavuşan tüm arkadaşlarımız için çok mutluyum” dedi.

Soyer, tutukluluğuna gerekçe gösterilen suçlamalara dair şu ifadeleri kullandı: “Hakkımızdaki iddianame ‘kamu kurumunu araç kullanarak dolandırmak’ iddiasını taşıyordu. Son tahliyelerle başka hiç tutuklu kalmadığına göre, ‘kuvvetli suç şüphesi taşıyan’ ben dahil bu 3 kişinin; kime menfaat temin etmek için, hangi hileleri kullanarak, hangi kasıtla ve kimi aracı kullanarak dolandırıcılık yaptığı sorularının hepsi, tamamen cevapsız kalmış oluyor. Öyle ya; kooperatiflerden tutuklu kimse kalmadığına göre, yani kuvvetli suç şüphesi ortadan kalktığından ve şahsi bir çıkar ve menfaat elde etmediğimiz iddianamede yazıldığına göre, Belediyeyi ve İzbeton’u kim için, nasıl dolandırdık? Dilerim 9 Aralık’a kadar herkes bu sorunun cevapsız kaldığını görür.”

 

14 Ekim’de tahliye edilmediğini, bu nedenle cezaevinde geçireceği yeni bir zaman dilimi başladığını ifade eden Soyer, bu süreci yeni bir çalışmaya ayırma kararı aldığını söyledi. Şu ana kadar 34 kitap okuduğunu belirten Soyer, odaklanmak istediği konuyu ise şöyle anlattı: “Bu dönemde özellikle bir konuya odaklanacağım. Bildiğiniz gibi ben hep yerel siyasetin önemine ve değerine vurgu yapan bir siyasetçi oldum.”

 

Soyer, 2015 Paris İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmayı hatırlatarak, küresel krizlere karşı çözümün yerelden geleceğini vurguladı: “Küresel İklim krizinin, devlet başkanlarının, hükümetlerin alacakları kararlarla çözülemeyeceği anlaşılmış ve ilk kez bir iklim zirvesine belediye başkanlarının katılmasına karar verilmiştir. Yani global krizlerle, yukarıdan aşağıya verilecek talimatlarla değil, aşağıdan yukarıya üretilecek çözümlerle yani katılımcılıkla ve yerelden çözüm üretilebileceği anlaşılmıştır.”

 

Soyer, Seferihisar ve İzmir’de yürüttüğü projeleri bu bilinçle hayata geçirdiğini belirtti. Ancak yerel yönetimlerin bugün ciddi baskı altında olduğunu ifade ederek, “Merkezi otoritenin gücünü arttıran, yerel yönetimleri dizginleyen bir gelecek tasarlandığını” söyledi.

Soyer, bu çerçevede yerelden başlayarak yeniden inşa edilecek bir sosyal devlet anlayışının mümkün olduğunu vurguladı ve şu üç temel soruya odaklanacağını paylaştı:

 

  1. Kamu kavramının ilgasıyla ortadan kalkan politik yurttaşlığın geri kazanımı için sosyal yurttaşlığın inşası kent politikası ile nasıl mümkün olur?

  2. Eşitlik ve özgürlük bağlantısı, hemşerilik bağı çerçevesinde nasıl kurulabilir?

  3. Demokratik bir ulusa evrilecek, demokratik bir toplum yaratılması için nasıl bir yerel yönetim tasarımı ortaya konulabilir?

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
ss