Tunç Soyer’den kooperatif davasında savunma: “Menfaat sağlamadım”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen kooperatif soruşturması kapsamında tutuklu bulunan önceki dönem başkanı Tunç Soyer, savcılık mütalaasının açıklanmasının ardından 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kapsamlı bir savunma yaptı.

Gündem Yayın: 14 Ekim 2025 - Salı - Güncelleme: 14.10.2025 10:32:00
Editör -
Okuma Süresi: 6 dk.
Google News

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen kooperatif soruşturması kapsamında tutuklu bulunan önceki dönem başkanı Tunç Soyer, savcılık mütalaasının açıklanmasının ardından 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kapsamlı bir savunma yaptı. Soyer, hakkındaki dolandırıcılık suçlamalarını kesin bir dille reddederek, “Ne kendime ne de bir başkasına menfaat sağladım. Eğer aday gösterilip görevime devam etseydim bugün birçok etapta anahtar teslimi yapılmıştı. Burada olmazdım,” dedi.

 

“Cezaevinde Sayımla Başlayan 105 Gün”

105 gündür tutuklu bulunan Tunç Soyer, mahkeme salonunda yaptığı konuşmada yaşanan süreci "trajikomik" olarak nitelendirdi. Duruşma salonunda mağdur ve sanık sıfatlarının aynı aile içinde yer aldığı olaylara dikkat çekerek, “Kız mağdur, baba sanık. Bu iddianame diyor ki senin yakınların seni dolandırdı. Ama ortada menfaat yok, zarar yok, sadece karmaşa var. Dışarıdan bakan biri için trajikomik, bizim içinse yıkıcı bir tablo,” dedi.

Soyer, kooperatif modelinin başlangıcından itibaren tüm sürecin hukuka uygun yürütüldüğünü savundu. “Bu model, güvenli konut ihtiyacına dayanıyordu. İzmir’de refahı adil biçimde yaymak amacıyla tertemiz niyetlerle yola çıktık,” sözleriyle projeye bakışını aktardı.

 

"Mağduriyetin Sebebi Biz Değiliz"

Savunmasında inşaatlardaki gecikmelere dikkat çeken Soyer, Temmuz 2024’te inşaatların durdurulmasının mağduriyetleri derinleştirdiğini savundu. “Kooperatif paraları ya kasalarda ya inşaatlarda. Bu süreçte gecikmelerin nedeni dolandırıcılık değil, kontrol edilemeyen ekonomik kriz, pandemiler ve deprem gibi olağanüstü durumlardır,” dedi.

Soyer, belediye başkanlığı döneminde vatandaşla dayanışma içinde olduklarını vurgulayarak, “Ben dolandırıcı değilim, insanların derdiyle dertlenen bir yöneticiyim. Bu suçlama, şahsıma ve yaptığımız işe bir iftiradır. Suçlamaların temelsiz olduğu çok açık,” ifadelerini kullandı.

 

“Alnımız Ak, Başımız Dik Çıkacağız”

Soyer, konuşmasının sonunda mahkeme heyetine seslenerek, “Ben bu ülkeye, bu kente ömrümü verdim. Alnım ak, başım dik bu salondan çıkacağım. Teraziyi dengelemek için elinizde somut suç olmalı. Oysa ortada hiçbir somut delil yok. Bu nedenle adaletin gereği, suçlamaların düşürülmesi ve özgürlüğümüzün iade edilmesidir,” diyerek tahliye talebini yineledi.

 

Avukat Murat Aydın: “Bu Dava Bir Deli Saçması”

Soyer’in avukatı Murat Aydın da savunmasında sert ifadeler kullandı. Aydın, “Bu dava hem mantıksız hem de hukuka aykırıdır. İddia makamı dolandırıcılıktan bahsediyor ama ortada ne dolandırılan biri var, ne de dolandırıcılıkla elde edilmiş bir menfaat. Sayıştay raporları ortada: Ne kamu zararı var ne de kişisel kazanç” dedi.

Aydın, tutukluluk sürecinin keyfi bir hal aldığını savunarak, “Savcılık diyor ki, ‘bu kişiler paralı, salarsak kaçarlar’. Meslek hayatımda ilk kez bir insanın sosyoekonomik durumunun tutuklama gerekçesi yapıldığını görüyorum. Bu bir hukuk garabetidir,” ifadelerini kullandı.

 

“Zarar Yok, Yarar Yok, Hile Yok – Dolandırıcılık Nerede?”

Savunmasında iddianamenin içeriğine de değinen Av. Aydın, dosyada suçun unsurlarının hiçbirinin bulunmadığını vurguladı: “Ortada zarar yok, yarar yok. Kime ne kazanç sağlanmış? 3. kişilere menfaat sağlandığı söyleniyor ama bu kişiler sanık bile değil. O halde bu iddia neye dayanıyor? Bu dava, zaman kaybı ve hukuk ihlalidir. 105 gündür insanlar özgürlüklerinden yoksun bırakıldı,” dedi.

 

Kızı Defne Soyer Gözyaşlarını Tutamadı: “Daha Adil Bir Dünya İçin Tutuklu”

Tunç Soyer’in avukat kızı Defne Soyer ise duygusal bir savunma gerçekleştirdi. Soyer, savunması sırasında gözyaşlarına hâkim olamadı ve babasının tutukluluğunun haksız olduğunu şu sözlerle anlattı:

“Babam, insanların güvenli konutlarda yaşaması için, kentsel dönüşümde vahşi kar anlayışına karşı durduğu için tutuklu. Her şey ortada, kimse kandırılmadı. Kamu zararı yok. Dolandırıcılık için ortada ne bir kandırmaca var, ne menfaat ne de zarar. O sadece görevini yapmaya çalışan bir yerel yöneticiydi. Bu dava değil tutukluluğu, varlığı bile hukuksuz.”

 

“Bu Model Ödüllendirilmeliydi, Yargılanıyor”

Defne Soyer, kooperatifçilik modelinin kent için örnek bir çalışma olduğunu belirterek, “Bugün mahkeme karşısında yargılanan model, aslında ödüllendirilmesi gereken bir kamu hizmetiydi. Kooperatifçilik sosyal dayanışmayı temel alır. Ama şimdi, bu model yüzünden insanlar cezalandırılıyor,” dedi.

 

“Anayasaya Aykırı, Derhal Beraat Verilmeli”

Savunmanın sonunda mahkeme heyetine seslenen Soyer ailesi ve avukatları, dosyada delil olmadığını, hukuken hiçbir şekilde tutukluluğun devam etmesinin mümkün olmadığını ifade ederek beraat talebinde bulundu. Avukatlar, “Bu süreç artık bir cezalandırmaya dönüştü. Anayasaya aykırı, vicdana sığmaz bir durumla karşı karşıyayız,” şeklinde konuştu.

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
ss